Yumurta tüketmeyenler dikkat! Beyin sağlığı ciddi risk altında olabilir

Yıllardır sessizce gözardı edilen hayati bir besin, beynin işleyişinde kilit rol oynuyor. Araştırmalara göre yeterli kolin alınmazsa dikkat dağınıklığı, öğrenme zorluğu ve hatta depresyon kaçınılmaz olabilir.

BEYNİ BESLEYEN AMA UNUTULAN MADDE: KOLİN

Kolin eksikliği, beyin gelişimini durdurabilir, hücre bölünmesini bozabilir ve karaciğer yağlanmasına yol açabilir.

Kolin ne bir vitamin ne de bir mineral. Ancak bu organik bileşik, sinir sistemi başta olmak üzere vücudun pek çok temel işlevinde kritik bir rol oynuyor. Brooklyn College’dan Prof. Xinyin Jiang, kolinin her hücremizde bulunduğunu belirtiyor ama vücudun onu yeterince üretemediğinin altını çiziyor.

YETERİNCE KOLİN ALMAK ZİHİNSEL ÇÖKÜŞÜ DURDURABİLİR

Kolin alımı eksik olan fertlerde Alzheimer ve Parkinson riski artabilir; öğrenme ve hafıza süreçleri sekteye uğrayabilir.

Kolin, asetilkolin adlı nörotransmitterin üretiminde kilit bir rol üstleniyor. Asetilkolin, hafıza, öğrenme ve düşünme işlevlerinin sürdürülebilmesi için beyin hücrelerinin olmazsa olmazı. Eksikliği sadece unutkanlıkla değil, nörodejeneratif hastalıklarla da ilişkilendiriliyor.

KOLİN: ANNE KARNINDAN BAŞLAYAN BİR İHTİYAÇ

Bebekler annelerinden üç kat fazla kolinle doğuyor; anne beslenmesindeki eksiklik, bebek gelişimini kalıcı olarak sekteye uğratabilir.

The FASEB Journal’da yayımlanan çalışmalara göre, hamilelikte alınan kolin takviyesi bebeklerin bilgi işleme hızını artırıyor. Anne karnındaki kolin eksikliği ise beyin hücrelerinin çoğalmasını durdurabilir ve uzun vadeli zararlar bırakabilir.

KOLİN NEREDE BULUNUR, KİMLER RİSK ALTINDA?

Hayvansal gıdaları az tüketen bireyler gizli kolin eksikliği yaşıyor olabilir; yumurta, kırmızı et ve süt ürünleri en zengin kaynaklar arasında.

Bilim yazarı Emma Derbyshire, kolinin omega-3 yağ asitleri gibi dışarıdan alınması gereken “temel” bir besin olduğunu belirtiyor. Kolin, çoğunlukla yumurta, kırmızı et, balık, tavuk ve süt ürünlerinde bulunuyor. Vejetaryen beslenen fertler veya düşük proteinle beslenen bireylerde eksiklik daha sık görülüyor.

RUH SAĞLIĞI VE KEMİKLER DE TEHLİKEDE

Yüksek kolin alımı düşük kaygı ve depresyon riski ile ilişkilendirilirken, kemik yoğunluğunu da artırabileceği kanıtlandı.

Norveç Deniz Araştırmaları Enstitüsü’nden Øyen Jannike, kolinin kemik kaybını engelleyebileceğini belirtti. Ayrıca 2009 ve 2022’de yayımlanan iki önemli çalışmada, yeterli kolin tüketiminin depresyon ve kaygı düzeylerini düşürdüğü gözlemlendi.

BİLİM İNSANLARI UYARIYOR: KOLİNİ GÖZARDI ETMEYİN

Düşük kolin alımı; karaciğer yağlanması, osteoporoz, düşük bilişsel performans ve zihinsel bozukluklarla bağlantılı.

Amerikan Beslenme Derneği’ne göre, kolin homosistein seviyesini düşürüyor. Bu madde kalp rahatsızlıkları ve osteoporozla doğrudan ilişkili. Kısacası kolin sadece beyin için değil, tüm vücut için yaşamsal.

KOLİN TAKVİYESİ GEREKLİ Mİ?

Bilim insanlarına göre birçok birey, farkında olmadan kolin eksikliğiyle yaşıyor olabilir. Takviye alınması öneriliyor.

Çoğu beslenme düzeni yeterli kolini karşılayamıyor. Özellikle hamileler, yaşlılar ve vejetaryen bireyler kolin takviyesi konusunda doktor gözetiminde destek almalı.

Kaynak:BBC

Kaynak: Timetürk

Related Articles

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

sex hikaye